yükleniyor
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve kanunun yürütülmesine ilişkin çıkarılmış olan Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerince iş yerlerinde çalışanlara “İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi” verilmesi yasal bir zorunluluktur.
İş verenler, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uygunluğu denetlemekle, mesleki riskleri belirlemekle, alınması gereken önlemleri almakla, yasal hak ve sorumluluklar konusunda çalışanlarını bilgilendirmekle ve alınması zorunlu olan “İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimini” vermekle yükümlüdürler.
İş gereklilik ise Sağlık hayattır ! Bu kapsamda “İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi” kuruluşların olmazsa olmazıdır. Çünkü eğitim demek; bilinçli olmak demektir. Dolayısıyla kişinin yaptığı işte ne gibi risklerle karşılaşacağını bilmesi ve gerekli önlemlerin alınarak çalışması, hem kişinin güvenceye alınmasını hem de çalışma performansını arttıracaktır.
Bu doğrultuda; 15.05.2013 tarihinde resmi gazetede yayınlanan Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, iş verenin yükümlülükleri madde 5 de şu şekilde açıklanmıştır; “İşveren, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile ilgili;
a) Programların hazırlanması ve uygulanmasını,
b) Eğitimler için uygun yer, araç ve gereçlerin temin edilmesini,
c) Çalışanların bu programlara katılmasını,
ç) Program sonunda katılanlar için katılım belgesi düzenlenmesini sağlar.”
Sayfa İçeriği
Madde 5; “İş verenler, iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitim Programların hazırlanması ve uygulanmasını, eğitimlerin düzenlenmesini, çalışanların bu programlara katılmasını sağlamak ve verilecek eğitim için uygun yer, araç ve gereç temin etmekle yükümlüdürler.”
15/5/2013 tarihli ve 28648 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yönetmelik hükümlerine göre;
“(1) İşveren, çalışanlarına asgari Ek-1’de belirtilen konuları içerecek şekilde iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin verilmesini sağlar.
(2) İşveren, çalışan fiilen çalışmaya başlamadan önce, çalışanın yapacağı iş ve işyerine özgü riskler ile korunma tedbirlerini içeren konularda öncelikli olarak eğitilmesini sağlar.
(3) Çalışma yeri veya iş değişikliği, iş ekipmanının değişmesi, yeni teknoloji uygulanması gibi durumlar nedeniyle ortaya çıkacak risklerle ilgili eğitimler ayrıca verilir.
(4) Birinci fıkraya göre verilen eğitimler, değişen ve ortaya çıkan yeni riskler de dikkate alınarak aşağıda belirtilen düzenli aralıklarla tekrarlanır:
a) Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde yılda en az bir defa.
b) Tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde iki yılda en az bir defa.
c) Az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde üç yılda en az bir defa.
(5) İş kazası geçiren veya meslek hastalığına yakalanan çalışana işe dönüşünde çalışmaya başlamadan önce, kazanın veya meslek hastalığının sebepleri, korunma yolları ve güvenli çalışma yöntemleri ile ilgili ilave eğitim verilir.
(6) Herhangi bir sebeple altı aydan fazla süreyle işten uzak kalanlara, tekrar işe başlatılmadan önce bilgi yenileme eğitimi verilir.”
Günümüzde üretimin en önemli faktörü olan insan, teknolojik gelişmelere paralel olarak, işyerlerinde çeşitli problemlerle karşılaşmaktadır. Bu problemler önce insan sağlığına, sonra işletmeye ait her türlü mala yönelik tehditler oluşturmaktadır. sanayiinin bugünkü, gibi gelişmemiş olduğu çağlarda durum, (İş Güvenliği) haliyle bir problem olarak görülmemiştir. Faaliyet alanlarının artması, işlemlerin karmaşıklaşması, bunların neticesinde tehlikelerin çoğalması, bazı kuralların konulmasını, kanunların çıkarılmasını gerektirmiştir.
İşte bütün bunlardan dolayı konu ile ilgili bilimsel araştırmalar başlamış, tıbbın, tekniğin, diğer bilim dallarının ortak bir çalışma alanı olarak, İş Güvenliği kavramı ortaya çıkmıştır. Hipokrat’ın kurşun zehirlenmesini tespiti ile başlayan alana ait çalışmalar, günümüzde pek çok çalışmanın yanında ,sadece meslek hastalıkları ile ilgilenen hastanelerin kurulmasını gerekli hale getirmiştir.
İş Güvenliğinin Tanımı : İş yerlerinde işin yapımı sırasında, ağlığa, işe ve işyerine, zarar verebilecek olan, çeşitli sebeplerden kaynaklanan, olumsuz şartlardan korunmak amacı ile yapılan planlı çalışmaların hepsine İş Güvenliği denir.
T.C. Anayasasının, 50.55.56. maddeleri,-
Özet bir şekilde verdiğimiz iş güvenliğine ait mevzuatta, borçlar kanunun konumuzla yakın ilgisi olan bazı bölümleri vardır. Örnek; İşçi taahhüt ettiği şeyi ihtimam ile ifaya mecburdur. Diyor kanun, bir başka yerinde, zarar kasten ağır bir ihmal veya tedbirsizlikle yapılmamış olduğu ve tazmini de borçluyu ödemeye (müzayakaya) maruz bıraktığı takdirde hakim hakkaniyete tevfikan zarar ve ziyanı tenkis edebilir.
İş güvenliği kavramında, çalışanların can güvenliği (yani sağlık), makine araç ve gerecin, işyerinin, çevrenin, üretilen malın güvenliği yer almaktadır. Bu kapsamdan, iş dünyasında çalışan çok sayıda insan, büyük miktarlar tutan malzeme, makine, araç ve gereçler (yani para), çevre, ekoloji, iş dünyası ile ilgisi olmayan milyonlarca insanın hayatı ve mutluluğu anlaşıldığına göre iş güvenliğinin önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
Bu nedenle denilebilir ki, bir iş yerinde değil, bir ülkede İş Güvenliği varsa orada sağlık ve mutluluk vardır. İş güvenliği yoksa, can kaybı, sakatlık, hastalık, para ve zaman kaybı vardır. O halde sözün burasında o sloganı hatırlamada fayda vardır…”Önce İş Güvenliği.”
İş Güvenliğinin tanımı ve öneminden anlaşıldığı gibi amaçları şunlardır:
İş Güvenliğinin sağlanması ve iş kazalarının önlenmesi için en etkili tedbirlerin başında eğitim gelir. Çalışmalar sırasında ve her fırsatta İş Güvenliği eğitiminin yapılması mümkündür. Usta, Ustabaşı, Teknisyen gibi teknik elemanlar, işçilere gerekli açıklamaları yapar, muhtemel tehlikeler hakkında bilgi verirler, iş güvenliğine ait araçlarını kullanmaları hakkında bilgi verirlerse kazaların azaltılması ve önlenmesi mümkün olur. Ancak bu şekilde verilecek eğitim yeterli değildir. Bunun için bir eğitim programının hazırlanması gerekir.
Bu programla:
a- İşe yeni girenlerin eğitimi,
b- Tecrübeli işçilerin eğitimi,
c- Usta, ustabaşı ve teknisyenlerin eğitimi sağlanır.
İşyeri büyükse ve çok sayıda eleman çalışıyorsa, ”İş Güvenliği Birimi “ kurulur. Bu birim:
a- İş Güvenliği planlaması yapar,
b- Kaza analizi yapar, istatistikleri tutar,
c- İşçileri kazalardan korumak için eğitir,
d- Koruyucu araç ve gereçleri temin eder bunların kullandırılmasını sağlar,
e- İş yerine ait muhtemel tehlikeleri tespit eder, tedbirleri alır.
İş kazaları: Belli bir zarar ve arızaya sebep olan, umulmayan, beklenmeyen ve planlanmamış olaylardır.
Kazalar günlük hayatın çeşitli yerlerinde görülebilirler, iş kazaları, spor kazaları, ev kazaları, trafik kazaları sıkça görülüp duyulanlardır Hepsindeki ortak özellik, beklenilmemeleri, umulmamaları ve planlanmamış olmalarıdır.
Ülkemizde iş kazaları ve Meslek Hastalıklarından dolayı her yıl; 1500 kişi ölmekte, 4000 kişi sakat kalmakta 2 Milyon saat iş kaybı olmaktadır. Bu istatistik bilgilere ayrıca , kayıp malzeme ve ekonomik değerler eklenmelidir.
İş kazalarının meydana gelmesine, teknik, sosyal, psikolojik, fizyolojik, etkenler neden olabilir. Çalışan kişinin kendisi, çalıştığı işyeri, iş yeri arkadaşları, çevresi, kullandığı makine ve malzemeler, araç gereçlerin her biri iş kazasının nedenidir. Bu sayılanların hepsi birbiri ile etkileşim içinde olan faktörlerdir.
Bu faktörleri aşağıdaki şekilde sınıflandırmak mümkündür.
1- Malzeme
a- Malzemenin kimyasal ve fiziksel özelliklerinden kaynaklanan faktörler,
b- Kullanılan maddelere göre uygun üretim sisteminin seçilmemiş olması,
2- Makine ve teçhizat
a- Malzeme yorgunluğu,
b- Koruyucu tedbirlerin alınmaması
c- Makinelerin yanlış seçilmesi veya yanlış kullanılması,
3- Çevre
a- Sıcaklık, nem, aydınlatma, gürültü gibi fiziki faktörler,
b- Mekanik etkiler,
c- Sağlık şartları,
4- İnsan
a- Eğitim ve bilgi eksikliği
b- Dalgınlık, dikkatsizlik,
c- İlgisizlik, düzensizlik,
d- Bedenin iş uyumsuzluğu,
e- Meleke(beceri) noksanlığı,
f- Aile düzeni,
g- Beslenme yetersizliği
Bu faktörler incelendiğinde, iş kazasının kazadan hemen önceki durumla yakından ilgili olduğu görülür. Bu nedenle kazaların emniyetsiz durum veya emniyetsiz hareketlerden kaynaklandığını söylemek mümkündür.
Sayılanların dışında bazı durumların da iş kazalarına sebep olduğunun unutulmaması gerekir Bu durumlar: Fazla mesai, fazla iş yorgunluğu, Mantıksız iş rejimi, sürekli fazla güç harcama, sürekli gece vardiyası, kişinin ruhsal yapısına uymayan işlerin verilmesi.
İlk Yardım: Hasta ya da yaralı kişiye, hastalanması veya yaralanmasından hemen sonra doktor gelinceye kadar, hayatını kurtarmak için zamanında ve yerinde yapılan yardıma ilk yardım denir.
Yaşamı boyunca insan, ilk yardımı gerektiren durumlarla karşılaşabilir. Zamanında yapılacak basit ve etkili bir ilk yardımla hasta veya yaralının hayatı kurtarılabilir.
Kaza ve ani hastalıklarda, hasta ya da yaralının doktora veya hastaneye sağ olarak götürülebilmesi, bilgili ilk yardımın anında yapılmış olmasına bağlıdır.
T – T
Teşhis – Tedavi
Taşıma
Teşhis: Teşhis için önce hastanın veya yaralının hikayesi (anamnez) öğrenilir. Sonra belirtiler (semptom) ve bulgular saptanır.
Tedavi: Temel ilk yardım kuralları hatırlanarak yaralı ya da hasta için en uygun ilk yardım, zamanında ve zarar vermeden uygulanır.
Taşıma: Teşhis ve Tedavi yapıldıktan sonra gerekli bakım ve muayenesinin yapılacağı sağlık kurumuna uygun koşullar içinde taşınır.
506 sayılı S.S. Kanunu meslek hastalıklarını aşağıdaki şekilde tanımlamaktadır.
Meslek Hastalığı : Sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre, tekrarlanan bir sebepten dolayı, ve işin yürütülmesi şartları yüzünden, uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık ya da ruhi arıza halleridir.
Hastalığın meslek hastalığı olup olmadığı, ortaya çıkış zamanı ve ilgili diğer özellikleri Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğünde belirtilmektedir.
Meslek Hastalıkların aşağıdaki gruplarda toplamak mümkündür.
1- Kimyasal maddelerden meydana gelen hastalıklar
a- Kurşun zehirlenmeleri, akü yapımı, kurşun oksit imalatı, kuruşun kaynağı, oksi-gaz ile hurda kesimi işlerinde görülür.
b- Gaz zehirlenmeleri, karbon monoksit, Klor, Amonyak gibi ani etki yapan gazların neden olduğu zehirlenmelerdir.
c- Diğer zehirlenmeler, Krom Kadmiyum ve nikel etkilenmeleri ve bu metallerle yapılan kaplama işlerinden kaynaklanır,
d- Fosforlu Bileşiklerin Zehirlenmeleri, tarım işlerinde çalışanlarda görülen zehirlenmelerdir.
2- Mesleki Deri Hastalıkları, Sanayileşmiş ülkelerde Meslek Hastalılarının % 60 ı deri hastalıklarıdır. Cilt dış etkenle sürekli temas halinde olduğundan, çeşitli kimyasal maddeler, ilaçlar, boyalar, deri hastalıklarına neden olurlar.
3- Solunum Sistemi Hastalıkları: İşyerlerinde çeşitli nedenlerle oluşan tozlar soluma yolu ile hastalıklara neden olurlar. Bunlar;
a- Akciğer dokusunda değişiklik yapanlar: Silis, Kömür, Asbest, Talk,
b- Kana geçerek zehirlenme yapanlar: Kurşun, Kadmiyum, Krom, Manganez,
c- Kanserojen etki gösterenler: Asbest. Arsenik, Kromatlar, Nikel,
d- Radyoaktif etki yapanlar: Uranyum ve tuzları, Toryum, Radyum ve tuzları,
e- Allerji yapanlar: Pamuk, Kendir, Saman ve yün,
4- Bulaşıcı Mesleki Hastalıklar: Deri, Hayvancılık, kanalizasyon işlerinde çalışanlarda görülen şarbon, ruam, brusella gibi parazit ve bakterilerin neden olduğu hastalıklarıdır.
5- Işınlar,
a- İyonlaştırıcılar, röntgen ışını gibi alanlarda, ciltte kanda, kemiklerde hastalıklara neden olurlar,
b- Enfraruj ışınları, cam sanayi, karpit imalatında, izabecilikte, görülen gözde katarakt meydana getiren ışınlardır
6- Fiziki Şartlardan meydana gelen hastalıklar
a- İş yerinin ısı, ışık, havalandırma yönlerinden uygun olmaması,
b- Gürültü, Havalı çekiç, Testere, Planya, Kırma makinelerini kullananlarda, rahatsızlık, dikkatin dağılması, ilerleyen aşamalarda duyma kaybı meydana getirir.
Beslenme: İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan enerji, protein, vitamin ve madenlerin ihtiyaç duyulan oranlarda alınmasına beslenme denir.
Beslenme insan sağlığını etkileyen en önemli faktördür. Yetersiz ve dengesiz beslenme büyüme, gelişmeyi engeller, çalışma gücünü azaltır, sağlık harcamalarını arttırır, ömrü kısaltır.
İnsan tükettiği enerjiyi aldığı besinlerle karşılar, harcadığı ölçüde enerji alamayan bir kişinin büyümesi yavaşlar, dikkatinde, hareketlerinde, çalışma gücünde yavaşlamalar olur.
Harcanan enerjinden daha çok miktarda besin alındığında da vücutta yağ birikir, şişmanlama ve harekette kısıtlılık görülür.
Aşağıda yazılı 4 besin gurubundan dengeli olarak alınması gerekir.
Gurup : Süt, yoğurt, peynir vb.
Her öğünde 4 gurup besinden alınmalıdır. Dengeli beslenmenin pahalı yemek olmadığı bilinerek, guruplarda gösterilen yiyeceklerden biri yoksa onun görevini gören diğer besin alınmalıdır. Örnek: Et yoksa kuru baklagil yenilmeli böylece ucuz ama dengeli beslenilmeli “yemek seçme” de den vazgeçilmelidir.
Gürültü: Genel olarak arzu edilmeyen sestir. Ses şiddetinin ölçü birimi Desibeldir. Sıfır desibel duyma eşiği, 90 desibelin üstü sağlığa zararlı ses olarak kabul edilir.
Gürültü; Sinir, ruh sistemi ve işitme duyusu üzerinde olumsuz etkiler yapar, dikkat eksikliği, yorgunluk, uyku bozukluğu, baş ağrısı, dolaşım sistemi bozukluğu, gibi etkileri görülür. İşitme duyusu üzerinde ise, gürültünün şiddeti, frekansı, kesintili olması gibi durumlara göre geçici sağırlık zamanla tam işitme bozukluğuna yol açabilir.
Titreşim: İşyerlerinde makine, tezgah kurulu düzenler ve binalarda meydana gelen vibrasyon ve salınımlardır.
Delme işlemlerinde, elle çalışan elektrikli iş aletlerinde, kompresörlerde, un fabrikalarındaki yüksek devirli makinelerde, titreşim fazladır.
Titreşimli zemin ve makinelerde çalışmak çalışanı yorar ve sinirli hale getirir. Elle çalışan aletlerin titreşimleri zamanla elin hassasiyetinin kaybolmasına ve parmaklarda iltihaplanmaya neden olur.
İş ve üretim alanının özellikleri nedeni ile meslek hastalıklarını yapan şartları tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir. Bu nedenle meslek hastalıklarından korunmak bunların insan sağlığı üzerindeki etkilerini en aza indirmek için korunma yöntemlerinin uygulanması gerekir. Bu korunma yöntemleri:
Tıbbi korunma yöntemleri: İşe girişte ve çalışma esnasında düzenli aralıklarla yapılacak olan tıbbi muayene ve tedaviler, çalışanların yaptıkları işlerin tehlikeleri hakkında eğitilmeleri ve uyarılmaları,
İş yeri ve çevresinde meslek hastalıkları ile ilgili tedbirler alınması: İş yerinin havalandırılması, zararsız kimyasallar kullanılması vb.
İşçiye ait korunma önlemlerinin alınması: Şahsi koruyucular kullanılması
İş kazaları ve meslek hastalıklarından korunmak, işçi, iş veren ve devletin işbirliği ile mümkündür.
İşçi: Kendi sağlığı söz konusu olduğundan mesleğine ait bilgi ve beceriler yönünden kendini yetiştirmesi, iş güvenliği kurallarına uyması işçinin hem sağlığını koruyacak hem de mali sorumluluk altına girmesini önleyecektir. Yapılan araştırmalar iş kazalarının % 80-90 oranının çalışanların hatasından ve kurallara uymamalarından kaynaklandığını göstermektedir. Sendikaların işçi kuruluşu olmaları neden ile konu ile ilgili hassasiyeti göstermeleri gerekir.
İşveren: İş yeri sahipleri, iş görenlerin yapılan işin özelliklerine uyan şartları oluşturmak, işçilerin kendi başlarına alamayacakları eğitimleri kendilerine gördürmek, işçiye ve çevreye karşı kanunların kendilerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmek durumundadırlar. İş kazalarının % 10 – 20 si yönetim hatalarından meydana gelmektedir.
Devlet: Devlet iş ve çalışma dünyasında kanunlara dayanan gücü ile yaptırımcı özelliğe sahiptir. Anayasamızın ilgili hükümleri ve buna dayanarak çıkarılmış olan yasa ve yönetmeliklere ilgili olan herkes uymak mecburiyetindedir. Devletin yasal yükümlülükleri uygulatması yanında, Çalışma bakanlığı, çalışma hayatını düzenleyici, rehberlik edici ve eğitici çalışmaları da yerine getirir. İş ve çalışma hayatında gerek iş barışı gerekse iş güvenliği açısından ilgili kuruluşların elbirliği içinde çalışmaları, olumlu sonuçlar verir.
Görünen zararlar; Bir ülkenin gelişmesini etkileyen temel faktörler; İnsan gücü, sermaye, hammadde, makine araç ve gereçlerdir. İş kazalarından dolayı insan sağlığına yönelik, ölüm, geçici veya kalıcı arızalar yanında, meydana gelen mali zararlar, görünen zararlardır.
Görünmeyen zararlar; Kaza anı ve sonrasında işçinin zaman kaybı, iş arkadaşlarının zaman kaybı, iş yerindeki bütün personelin moral bozukluğu ve iş veriminin düşmesi, makinelerin çalışmaması, arızalanmaları, yenilenmesi için masraflar, SSK müfettiş ve personelinin zaman kayıpları, hastane personelinin zaman kayıpları diğer maddi ve manevi kayıplar görünmeyen zararlardır.